Riskli bina tespiti nedir?
 
Riskli bina tespiti mevcut binaların zemin ve malzeme kalitesi analizlerinin yapıldığı bir araştırma raporudur. Riskli bina tespiti araştırma raporunda binanın zemin durumu(detaylı incelemelerde) malzeme durumu ve projeye uygun yapılıp yapılmadığı analiz ederek bir rapor halinde bina sahiplerine/sakinlerine sunuluyor.
 
Günden güne gelişen teknoloji, teknik bilimsel altyapılar ve bilgi düzeyi inşaat sektörü ve yapı teknolojilerini de etkiliyor. Öte yandan alınan önlemler de geçmişten günümüze artarak devam ediyor.
 
17 Ağustos 1999’da yaşanan depremin ardından alınan önlemlerin başında gelen Deprem Yönetmeliği kapsamında, gelişen teknoloji ile yapılan deprem hesaplarının detayları, uluslararası düzeyde yer alan deprem yönetmelikleri örnek alınarak binaların yapımında belirlenen kurallara uyulması istenmiştir.  Özellikle 2007’de yayınlanan Deprem Yönetmeliği’nde uluslararası standartlara uygunluk ve yapı normları açıkça belirlenmiş denetim mekanizmaları oluşturulmuştur.
 
Bilindiği gibi ülkemizdeki yapı stoğunun büyük bir kısmını 2000 yılı öncesi yapılar oluşturuyor. Bu kapsamda ortalama 30 yıllık bir binanın deprem analiz raporu sonucunda binanın güvenilir çıkma olasılığı maalesef çok düşük düzeylerde kalıyor. Zira binalar, kullanım ömrünün sonlarına yaklaştıkları gibi günümüz teknoloji ve standartlarına uygun yapılmadığından, yapıldıysa da denetlenmediğinden çıkan sonuçlar sürpriz olarak değerlendirilmiyor.
 
Bina ile ilgili tüm riskler deprem testi uygulamasında görülür mü?
 
Deprem testi yada riskli yapı tespiti adıyla anılan uygulamalar için bize sıklıkla yöneltilen sorulardan bir tanesi deprem testi riskli yapı raporu güvenilir mi? yani bina ile ilgili tüm riskler bu raporda görülebilir mi?
 
Bina ile ilgili yapılan analiz çalışmaları her ne kadar bina ile ilgili bir öngörü oluştursa da olası bir depremde binanın nasıl reaksiyon vereceğini söyleyebilecek raporlar değil. Bunun altını özellikle çizmekte fayda var. Dolayısıyla binanın taşıdığı tüm risklerin söz konusu raporda görüleceğini söylemek doğrusu güç. Zira örnek vermek gerekirse riskli bina tespitinde binadan alınan beton numuneleri yapının sadece belirli kısımlarından alınıyor. Oysa bilindiği gibi eski teknolojiyle yapılan binaların çoğunluğunda hazır beton teknolojisi henüz olmadığından manuel beton karma işlemi kullanıldı. Kum ve çimento manuel olarak karıştırılarak beton elde edildi. Yani elle karıştırılan betonun yoğunluğunun binanın hangi noktalarında olması gerektiği gibi, hangi noktalarında seyrek olduğunun söylenmesi bu durumda imkansız hale gelmiş oluyor. Tümünde iyi olduğunu varsaysak bile yine eski tarihlerdeki beton karışımlarında deniz kumunun sıklıkla kullanıldığı artık neredeyse hemen herkes tarafından bilinen bir gerçek.
 

Binanın Riskli Olup Olmadığını Nasıl Anlarız?

Oturduğunuz evin güvenli oluğ olmadığını riskli bir binada mı oturup oturmadığınızı merak ediyorsanız öğrenmenin yolları var. Varolan mevcut kanundan riskli bina tespiti zorunluluk bulunmuyor Fakat bununla birlikte binanızın yaşı büyük ve yapım yılı 1999’dan önceyse kontrol ettirmenizde yarar var. 1999 Marmara Depremi’nden sonra inşa edilmiş yapılara yönelik bir yönetmelik mevcut.Bu yönetmelikle yapılara birtakım kriterler getirilmişti. Oturduğu binanın riskli olduğunu düşünenlerin kendi güvenliği açısından risk tespiti yaptırması önemli.

Eviniz Güvenli mi? Nasıl Anlarız ?

Evinizin güvenli olup olmadığını, deprem ve diğer afetlere karşı dayanıklı olup olmadığını nasıl anlayabiliriz.

Binamızın güvenli olup olmadığını anlamanın üç yolu mevcuttur .Yöntemlerin sınıflandırılması , hızlı, orta ve kapsamlı testler olarak şeklinde yapılıyor.

Hızlı Testler

Hızlı kapsamlı tetkik teknikleri de oldukça kısa bir sürede sonuç veren bir uygulama.

Orta Hızlı Testler

Deprem dayanıklılık testleri de yine bir başka seçenek olabilir.Firmamızı tercih ettiğiniz takdirde demir ve karot örnekleri alınarak, inceleme yaptırabilirsiniz.

Kapsamlı Testler

En yaygını kullanılan yöntem ise bina risk tespiti yöntemi.Eğer bu yöntem tercih edilirse ve bina riskli bulunursa yıkılması zorunludur. Bu aşamada kentsel dönüşüm süreci başlamaktadır.